“Bir kitap yazmak istediğimi söylemiştim. İçinde öyle bir cümle olsun istiyorum ki, kitabı okuyan biri o cümleye geldiğinde kitabı birden kapatıp sımsıkı göğsüne bastırsın.”
Bu cümleyi okuyunca, tıpkı öykünün kahramanının dilediği gibi kitabı kapatıp göğsüme bastırdım. Aslında her birimiz kendi öykülerimizin kahramanıyız. Kağıda dökülmemiş hikayelerimizi, Barış Bıçakçı kendi içten, samimi, duyarlı üslûbu ile anlatmış.
Sanırım her yazarın dilediği şeylerden biri budur.
BeğenLiked by 1 kişi
Mutlaka! İstekle, özenle, dikkatle irdelenen bir eserin yaratıcısı olmak, yazdıkları hakkında düşünülmesi, tartışılması, yazılması ve hatta eleştirilip iyileştirilmesine katkısı olması da dileklerin arasındadır diye düşünüyorum. İyi bir gözlem ve sağlam bir hayat bilgisinin ışığında yazılan kitaplarda sokakta gördüğümüz ama bireysel olarak tanımadığımız kişileri görürüz. Komşumuz o öykülerdedir. Çocuklarımız öykülerdeki sokaklarda özgürce oynarlar. Otobüste gördüğümüz mutsuz kadının acılı hikayesi de o satırlardadır. Bizim hayat bilgimizi arttırmak için…
BeğenLiked by 1 kişi
Haklısınız. Öyle bir şey yazılmalı ki o kitaplarda, insanın; derin bir nefes çekip mutluluk duymalı okuduğu şeyden.
BeğenBeğen
İçinde güzel bir duygu bırakmalı. Ufak bir kalp çarpıntısı. Tarifsiz bir mutluluk. Bahar geldiğinde hissedilen cinsten.
BeğenLiked by 1 kişi
Ece Temelkuran’ın dediği gibi: İnsan, yarası yarasına denk geleni seviyor. Okuduğunuz şeyde kendi yaşanmışlığınızdan bir şeyler buldukça, o kitabı ister istemez sahipleniyorsunuz.
BeğenLiked by 1 kişi
Yaşarken farkında olamayabiliyoruz duyguların, olayın bizde yarattığı etkinin… okuyunca “heh işte ben de yaşadım bunu” diyoruz. Belki de ifade edemediğimiz kelimeleri buluyoruz orada. Ve kendimize yakın hissediyoruz. Ece Temelkuran da güzel özetlemiş.
BeğenLiked by 1 kişi
sarılmak istediğimiz cümleleri olan kitapları bulmak çok kıymetli, bu kitapta merak ettiklerimden oldu teşekkürler.
BeğenBeğen
Rica ederim. Ben severek okumuştum. Dilerim siz de aynı duygularla okursunuz.:))
BeğenBeğen