Rutin Dışı / 7: Kapılar

Kapı, -kap kökünden türemiş olsa gerek. Saklamaktan, korumaktan türemiş bir kelime. Mahremiyeti koruyan… Ardında ne olduğu bilinmeyen, gizlilik uyandıran. Rahatsız edilmek istemeyenlerin çekildikleri kabuğun koruyucusu.

Kapı, yenilik demek. Önünde açılan kapılar türlü imkânlara kavuşturan araç. Ya yüze kapanan kapılar? Engeller. İstenmeyen insan.

Kapı gibi adam. İri yarı, koruyan, kollayan.

Kapım her zaman sana açık. Ne zaman istersen gelebilirsin. Aileden sayılırsın. Dertlerine ortak olmaya hazırım.

Doğanbey Köyü / Aydın

Ardına kadar açık vaatkâr bir kapı… Eskiyle yeninin harmanlandığı zengin bir dünyaya gel gel yapıyor.

Çamlık Tren Müzesi / Aydın

Birkaç farklı mekânı birbirine kavuşturan bir kapı… belki de görevi sınıfsal ayrışmanın üzerini örtmek.

A’ La Page Kitabevi / Aosta – İtalya

Rengârenk, cıvıl cıvıl. Arzuyu körükleyen bir dünyaya açılan kapı. Tüm Rutin Dışı kadınlarının olmak istediği yer.

Como – İtalya

Basit ama iç açıcı…

Kopenhag / Danimarka

Girintili, çıkıntılı. Ama içerde bir ruh barındırıyor.

Helsingör / Danimarka

Üç buçuk asırdır direnen… Kapı gibi kapı! Üstelik insanoğluna bir de mesajı var; “Sen 4 milyar yıllık evrimsel başarının sonucusun.” Ona göre davran!

Lentini / Sicilya – İtalya

Çılgın bir sanatçının dışavurumsal kabul noktası… Ya da bir deliriumun resmi….

Le Ciminiere Catania / Sicilya – İtalya

Söz konusu İtalya ise tekdüzenin sanatsala dönüşümü… Somuttan soyuta… Gelenekselden moderne…

Valletta / Malta

Akdeniz’de Arap esintisi… Karma; tıpkı dilleri gibi. Biraz İtalyanca, biraz Arapça, araya İngilizce ve ortaya çıkan karışım. Maltaca.

Prens Adaları / İstanbul

Hangi adaydı emin değilim. Burgaz olması büyük olası. Adaların içinde en sevdiğimiz. İçerde ahşap bir merdiven hayâl ettim. Küçük sofadan üst katlara çıkılıyor. Kurt delikleri ile kaplı aslan pençesi ayaklı ceviz masanın üzerinde rahibe işi beyaz keten masa örtüsü. İçinde siklamen rengi begonvil dalı sarkan tombul cam vazo. Ev ahalisi sahile dondurma yemeğe inmiş çoluk çocuk.

Berlin / Almanya

Bazı kapılar insana kendini süper star gibi hissettiriyor. Patlayan flaşlardan bir biraya ulaşmak eziyete dönüşüyor. Ünlü olmak kolay değil!

Erzurum

Sıra dışı… Dikkat çekici…

Samos / Yunanistan

Girilmesi istenmeyecek kadar özel bir dünya… İstenilmediğini söyleyemeyecek kadar nazik insanlar…

Bar Vitelli – Savoca Köyü / Sicilya – İtalya

Yasadışı ama cezbedici… Ürkütücü ama huzur verici de aynı zamanda. Karanlık, rutubet ve tütün kokulu.

Kula / Manisa

Yalın gibi ama değil. Son bir dokunuşla ortaya bir sanat eseri çıkmış. Tıpkı bir zamanlar içinde yaşayanlar gibi. Kendi hâlindeliğini meziyetleri ile parlatan insanlar.

Kula / Manisa

Merdivenlerimize bakmayın. Bize ulaşmak zor görünebilir. Romatizmalı dizlerinize iyi gelmeyebilir. Ama kapının ardında sizi sohbetli, müzikli, keyifli bir akşam bekliyor. Kadınlı erkekli çalıp söyleyeceğiz. Çocuklar koşuşacak odadan odaya. Eskiler konuşulacak masa başında. Kâh bir kahkaha, kâh bir damla gözyaşı damlayacak. Geç vakit sarılıp ayrılacağız. Uyuyan çocuklar kucaklarda, merdivenler inilecek birer birer. Bir sonraki buluşma hangi kapının arkasında, belli değil. En kısa zamanda. Zaman, merdivenleri inişimizden daha hızlı akıyor. Son basamakta dönüp ‘Çarşamba bize bekliyoruz,’ diyor biri aniden. Rutin buluşmaların rutin dışı tayini yapılıyor. Eller sallanıyor. Kapı usulca kapanıyor.

KAPI  
Geç benden, ben dururum,
ben beklerim, geç benden,
ama nereye geçersin benden ben bilemem.


Dediler ki, olgun bir meyve var
sabır perdesinin ardında,
dünya sana sabrı öğretecek,
olgun meyvenin tadını da.


Dediler ki, şu ağaçlar gibi bekledin,
şu ağaçlar gibi hayal,
şu ağaçlar gibi kederli.


Açıldım, kapandım, açıldım, kapandım, gördüm
gelenler kadar gidenleri de,
hani sabrın sonu, hani gamlı eşek,
pervasız nar nerde,
hani bahçe?


Biri gelse.. biri görse..
biri gelmişti.. açmıştı.. durmuştu..
duruyor hâlâ bende.


Kaç zamandır çınlıyor içimde bu boşluk, kim
kıydı, bahçenin şen duluydu, karşımda duran dut?
en çok onunla bakıştımdı,
bir kere olsun dilegelsindi,
çok istedimdi.


Bana kalsa susardım daha,
ama dilimdeki paslı kilit çözülür belki,
sapaya kaçmış cümlem uğuldar,
içimin kurtları kıpırdar diye
gıcırdandım takatsız.


Gördüm hepsini, gördüm hepsini, sabrın sonunu!
biri gelse, biri görse, biri görse, şimdi,
rüzgâr sallıyor beni.


Birhan KESKİN

Rutin Dışı / 7: Kapılar” üzerine 10 yorum

  1. Rutin dışı bitti bense kapı kapı geziyorum şimdi kaçırdığım okuyamadığım yazıları göremediğim fotoğrafları dinlene dinlene seyrediyor okuyorum. Her bir kapının fotoğrafı ayrı güzel birini seçeceğim dedim işte bu dedim sonraki ve sonraki derken evet hepsi ve şiir ne dokundu yüreğime ve John Berger’in Buluştuğumuz Yer Burası adlı kitabının ilk sayfasında -bir nevi kapısında- altına yüz kişinin kolayca sığınabileceği büyüklükte iki yüz yıllık bir ağaçtan bahsettiği satırlara çağrışım yaptı. Ağacın gövdesinde bir şiir iki dizesini paylaşıyor yazar: … Ben senin çapanın sapıyım, evinin kapısıyım, beşiğininde tabutunun da tahtasıyım… Derin çok derin bu özü ağaç canlı varlıklarla insan elinin buluştuğu sanatla bir alana geçit olan kapıların anlatacağı daha çok şey var gibi. Teşekkür ederim bu harika yazı ve ilham veren görseller için …

    Liked by 1 kişi

    • Ne anlamlı dizeler! Ağaçların hunharca yok edildiği yeryüzünde dokunduğum her ağaca mahcubiyetle yaklaşıyorum. Başkalarının suçlarını yüklenerek. Ve o ağaç da Como’da gövdesine sarılmak için beş kişinin elele tutuşması gereken dev çınarı hatırlattı. Bu çağrışımlar müthiş. Birbiri ardına açılıp kapanan ve her seferinde farklı dünyalar sunan kapılar gibi. 🥰

      Beğen

  2. Birhan Keskin’in güzel şiiriyle taçlandırılmış nefis bir kapı derlemesi. Hepsi birbirinden güzel ve özel. Eminim dahası da vardır. Elinize, gözünüze sağlık.

    Liked by 1 kişi

    • Çok teşekkür ederim :)) Evet az önce Neşe Hanım’a yorum yazdım.
      Çok fazla kapı fotoğrafı var. Kapılar sanki şehirlerin, insanların imzası gibi biraz da.
      Belki ara ara toparlayıp yenilerini paylaşırım.
      Sevgilerimle 🙂

      Beğen

  3. ah kapılar, çok severim fotoğraflarını da çekmeye çalışıyorum..ve ne ilginç kapılar var göresel şölen oldu 🙂

    vee evet o kapıdan girip o kitapçıda saatler geçirmeyi isterim çok isterim kahve çay versinler yeter :))

    çok sevgiler

    Liked by 1 kişi

    • Ben de çok severim kapı ve pencere fotoğrafı çekmeyi. Bunlar son dönemde yaptığımız gezilerden.
      Aslında epey bir arşiv var. Ama hepsini bir düzenlemek lâzım. İkinci emeklilikte dilerim onlara da dokunabilirim 🙂
      Orada bir blogdaş toplantısı yapsak, ne güzel olurdu :))
      Benden de sevgiler sayfalar dolusu :))

      Beğen

  4. Tüm ihtişamlı kapıların ardından (özellikle Sicilya’ daki <3) bu şiir yemeğin ardından enfes bir tatlı gibi oldu. 🙂

    Elinize sağlık bu yazı için.

    Liked by 1 kişi

    • Nasıl güzel dile gelmiş kapı değil mi? Bir kapı olduğumu varsaydım. Orada, öylece bekleyen, güvende hissedelim diye hiç kıpırdamadan duran. Müthiş güzel bir şiir! Çok severim tatlıyı ve benzetmeyi de sevdim :))
      Sizin de okuyan gözlerinize. Sevgilerimle.

      Beğen

  5. Ne güzel fotoğraflar, alıntılar. Ben de kendi arşivimden eklemeler yapmak istedim. Mesela Zanzibar Stonetown kapılarından veya İrlanda Dublin evlerinden ya da Güney Afrika Muizenberg’den ve tabii Sicilya’nın eşsiz meydan kapılarından, Marsala, Mazara, Taormina. Rutin dışı yazarlarına selamı da aldım, başımın üstüne koydum.🩵

    Liked by 1 kişi

Özge için bir cevap yazın Cevabı iptal et