Küçük avludan görünen dağlara baktı. Mahpushane günlerinin şahidi, yoldaşı, sırdaşı dağlara…
Dört mevsimini kolladı. Dizelerinde, zirvelerinin soğuğunu, tepelerinin yeşilini, çiçeğini yazdı.
Aşkını itiraf etti. Hayallerinden bahsetti.
Mektuplarını okudu dağlara sessizce.
Gözyaşlarını akıttı; sadece dağlar bildi.
Kısa ziyaretlerinde Piraye’nin, gözlerindeki aşka şahit oldu ulu dağlar,
Demir parmaklıklar ardından izledi Nâzım’ı.
Kayalarına oydu vatan sevgisini, milliyetçiliğini, aşklarını.
Baktıkça hatırlayalım diye sevda yüklü Mavi Gözlü Dev’i.
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken…
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının…
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti…
Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının,
güneşli bir rahatlık
ve etin daveti:
kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
sıcak
koyu bir karanlık…
Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair,
hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek:
filânca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya…
Ne güzel şey hatırlamak seni,
Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine:
bir çekmece
bir yüzük,
ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
Ve hemen
fırlayarak yerimden
penceremde demirlere yapışarak
hürriyetin sütbeyaz maviliğine
sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım…
Ne güzel şey hatırlamak seni:
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken…
Nazım Hikmet
Peyman Ünalsın
İyi bir şair, iyi bir müzisyen, iyi bir tiyatrocu, iyi yorumcular-müzisyenler, iyi izleyiciler bir arada. Ne büyük mutluluk! Büyük bir keyifle okudum ve videoyu izledim.
İyi ki varsınız… Teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Bu günlerde yazmak için, paylaşmak için motive edici. Siz de iyi ki varsınız 🙏
BeğenLiked by 1 kişi